admin

Size başımdan geçen unutamadığım tuhaf bir olayı anlatıcam. Hayat süprizlerle dolu. İster tesadüf ister şans deyin. Ama bu hikayeyi bir dinleyin.Sene 2000, aylardan Nisan. Lise son sınıfta okuyan bi gencim. kızların yakışıklı bulduğu biri sayılmam, ancak okul basketbol takımında oynayan, kalıplı bir lise öğrencisydim. Bir yandan girmeme 2 ay kalan üniversite sınavı, diğer yandan okulun sıkıcı dersleri beni bunaltıyordu. Güneşli bir Çarşamba günüydü. Uzun öğlen teneffüsüne çıkmadan önceki son ders, biyoloji idi. Gerçeği söylemek gerekirse hiç bir dersten hoşlanmam. Bana çok fazla ayrıntılı, çok sıkıcı gelirler. Ancak biyolojiye ve aptal hocasına hiç tahammül edemiyordum. Zaten o gece uyku tutmamıştı ve gözlerim kapanıyordu. Aklıma güzel bir fikir geldi. Okul revirine gidip uykusuzluktan zaten kötü görünen suratımı biraz daha ekşitip reviri idare eden yaşlı hemşireyi kandıracaktım. Bir arkadaşım bunu hep yaptığını ve her seferinde yaşlı moruğun hastalık numarasını yediğini söylemişti. Ben böyle yalan dolan işlerini sevmem, ama bu seferlik ihtiyacım vardı. Biyoloji dersi başlayınca ben de revire yürüdüm. Açtım kapıyı. Revirimiz geniş değildi ama okulun ihtiyacını karşılıyordu. Yaşlı hemşireyi kandırmak gerçekten zor değildi. Bana erkekler için ayrılan hasta odasını gösterdi ve iyi olana kadar yatabilirsin dedi. Benim amacım sadece biyoloji dersini atlatmaktı. Öğlen tenefüsünde bizim arkadaşlara sözüm vardı. Sıkıcı geçen günde basketbol oynayayıp biraz rahatlayacaktık. Dediğim gibi biyoloji tenefüsten önceki son dersti ve 45 dakikaydı. Hasta odasında 4 yatak vardı ama hepsi boştu. Cam kenarındakine geçip uzandım. Battaniyeyi üstüme çektim. Belki başka birileri olsa muhabbet ederdik ancak zaten uykulu olan ben fazla dayanamadım ve uyuyakalmışım. Zil sesiyle gözlerimi açtım. Doğruldum, saatime baktım. Tam zamanında uyanmışım. Bu Biyolojinin bittiğini ve öğlen tenefüsünün başladığını belirten zildi. Yatarken çıkardığım ayakkabılarımı giydim. Tam ayağa kalktım o sırada revirin diğer tarafından gelen bir kapı kapanma sesi. Peşinden kapının kilitlenme sesi. Ne olduğunu anlamadım ve hızlı adımlarla revirin ana kapısına yürüdüm. Kapıyı zorladım. Açılmıyor. Yüksek bir ses tonuyla ?Kimse var mı? dedim. Ancak cevap gelmedi. Hemşirenin odasının kapısı açıktı girdim. İçersi boş. Yaşlı hemşire heralde benim uyuduğumu düşünmüş. Kendisi yemekhaneye gitmiş. Revire bakacak kimse olmadığı için de kapıyı kilitlemiş. Çok sinirlendim. Hemşirenin masasını tekmeledim?Hem bizim çocuklara sözüm vardı hem de böyle bi yerde tıkılıp kalmak hoş değil. ?Allah kahretsin? diye bağırıp hemşirenin masasını tekmeledim. Revirin dışındaki koridorda herkes fındıkzade eskort tenefüsteydi ve bu uğultu içinde beni duymalarını beklemiyordum. Ancak birkaç saniye sonra derinden ama net duyulan bir kız sesi geldi. ?Ne bağırıyorsun, kimsin sen? Offf? diye bir azarlama. Önce anlamadım. Benim yattığım oda boştu. Hemşire odası da boştu. Ancak kızların yattığı hasta odasına girmemiştim. kızın sesinden tanımadığım bir kız olduğu belliydi. Oysa kendi yaşıtım kızları yani lisesonları tanırım. Herneyse, sessiz adımlarla kızların hasta odasına yaklaştım. Kapı aralıktı. Kapıyı ittirdim ve içeri bir adım attım. Aynı benim yattığım odaya benzeyen bir oda. 4 tane yataktan oluşan küçükce bir oda. 3 yatak boştu. Ancak cam kenarındaki yatakta sırtı kapıya dönük olan ve benim girdiğimi farketmemiş sarışın bir kız uyumaya çalışıyordu. Benim bağırmama ve masayı tekmelemem ile yeni uyanmış olduğunu anladım. Tam pişman bir şekilde özür dileyecektim bir anda kız üstündeki battaniyeyi sinirden tekmelemeye başladı. Battaniye yataktan düşene kadar durmadı. Ama durduğu zaman gördüğüm manzarayı anlatamam. Süt beyazı uzun güzel bacakları, tekmelerken eteğini sıyırdığı için nerdeyse tamamen ortadaydı. Bu şekilde 1 dakika kadar kapıda kalakaldım. kızın suratını hala görememiştim ama bügüne kadar gördüğüm en taze bacakların sahibini tanımak için dayanamadım. Yine yüksek ama uygun bir ses tonuyla, ?Uyandırdıysam, özür dilerim? dedim. kız yüzünü döndü. Çok sinirli bakıyordu. Bu güzel suratın sahibi benden 2 yaş küçük ve Lise 1 de okuyan Didem?di. Hemen Didem?den bahsediyim. Didem küçük olmasına rağmen yaşıtlarından hem fiziksel olarak hem de zeka olarak üstün bir kızdı ve bunu herkes kabul ediyordu. Giydikleriyle olsun, dinlediği müziklerle olsun söyledikleriyle olsun marjinal bir kızdı. güzelliğine gelince sadece bir örnek versem yeter. Erkekler iyi bilir, lisede özellikle sınıfın erkeklerin en meşur muhabbetlerinden biri okulun en güzel kızı kim oylamasıdır. Herkes kendine göre tanıdığı ya da tanımadığı ama çok beğendiği kızı söyler ve en çok kişinin seçtiği kız okulun en güzel kızı seçilir. İşte Didem bizden 2 yaş küçük olmasına rağmen birçok arkadaşımın favorosidir. Sarı saçları, masmavi gözleriyle her zaman erkeklere karşı 1-0 önce başlayan kızlardan yani. Herneyse, kızgın bir suratla dönen Didem beni görünce nedensizce gülümsedi. Kendimi gerçekten aptal gibi hissettim. ?Seni kızgın biri sanırdım çok nazikmişsin? dedi. Gerçekten de kendimden küçük birinden hem de bana az önce fırça atan bir kızdan özür dileyecek kalıpta bir adam değildim, ancak beni kendimden geçirmişti anlattığım manzara. Beni nerden tanıdığını sordum, okulun şişli escort bayan basketbol takımında beni birkaç kere seyrettiğinden bahsetti. Rakip oyuncularla kavga ettiğimden bahsetti. Çok tatlı dilli bir kızdı. Küçük olmasına rağmen aynı düzgün vücudu gibi hoş bir sohbeti de vardı. Konu konuyu açtı. Onun da uykusuzluk ve ders kırmak için revire geldiğini öğrendim. Hasta değildi yani. Ama uykusunun bölünmesinden de hiç hoşlanmazmış. Bacaklarını dikizledim?Ona burda kapalı kaldığımızı söyledim. Sohbet ederiz dedi. Ben güzel gözlerine bakıp onu saatlerce dinlemeye razıydım gerçi, ama odaya girdiğimde gördüğüm güzel bacaklar aklımda çıkmıyordu. O konuşurken ben de yere bakıyormuş gibi yapıp bacaklarını dikizledim. Bu böylece 15 dakika kadar sürdü. Hiç beklemediğim bir şekilde bir eliyle çenemden tutup sertçe başımı kaldırdı, göz göze geldik. ?Aklından geçenleri biliyorum? dedi. Ben gene kendimi aptal gibi hissetmeye başladım. Hiçbir şey diyemedim. Bir anda ayağa kalktı, eteği sıyırdı külodunu çıkarıp suratıma attı. Hiçbir şey anlamadım. Beni yakala diye bağırıp kapıya doğru koşmaya başladı. Ben de külotu suratımdan çekip yere fırlattım ve koşmaya başladım. Hemen odanın çıkışında kolundan yakaladım. Çelme takıp yere yatırdım. Yumuşak yataklar varken neden halı bile olmayan buz gibi zemini tercih etmişti bilmiyorum ama kız Didem olduktan sonra farketmezdi. Sırt üstü yatırınca artık karşı gelmedi. Benim kobra odaya girdiğimden beri hazıroldaydı. Nerdeyse 15 dakkadır taş gibiydi. Eteği araladım. Külot olmadığı için Didemin kukusundan içeri giriverdim. O anda gözlerine bakmak istedim ama Didem gözlerini kapamış inlemeye başlamıştı. Dışarda yüzlerce kişi olduğu halde tenefüs uğultusundan kimse bizi duymuyordu. 30 saniye kadar böyle devam etti. Bir anda göğsüme bir tekme yedim. Ne olduğunu anlamadan Didem ayağa kalkıp koşmaya başladı. Geçrekten tuhaf bir kızdı. Ben de ayağa kalktım peşinden koştum. Revire girince hemen karşıda bir ilaç dolabı ve tazgah var. Didemi orda sıkıştırdım. Tezgaha doğru domaldı bu sefer. pozisyonları o seçiyordu. Eteğe kaldırdım, kalçalarından tutttum. Bu sefer arkadan götüne sokup çıkarmaya başladım. Didem bir yandan inliyor bir yandan da üstündeki gömleği çıkarıyordu. Ben de pantolonu indirdim, fırlatıp attık. Çok güzel bir tempo yakalamıştım götten. Ancak Didemin oyunları bitmemişti. Bacaklarını masaya uzatmış?Bu sefer nezaman aldığını farketmediğim bir ilacı suratıma boşalttı beni ittirdi ve hemşirenin odasına koştu. Suratımı Didemin yerdeki gömleğine sildim. İyi ki gözüme falan gelen birşey yoktu. Hemşirenin odasına girdim. Hemşirenin sandalyesine oturmuş. güzel escort maslak bacaklarını masaya uzatmış beni bekliyordu. ?Şimdi ne var? diye sordum. Dilini çıkarıp kukusunu işaret etti. Kendisine oral çekmemi istemişti. Masanın üstünden uzandım ve başladım. Didemin çok hoşuna gittiği her halinden belliydi. Bir yandan da gravatımla oynuyordu. Herşey iyi giderken bir anda gravatla tüm gücünü kullanarak boğazımı sıkıştıdı. Ben başımı geri çektim. Sıkıştırdığu gıravatı çözmeye çalışırken Didem koşarak odadan çıktı. Gravatı çözüp fırlattım. Çıktım odadan. Didem diye bağırdım ses gelmedi. Odalara baktım sıraylan. Benim ilk geldiğimde yattığım cam kenarındaki yatakda bekliyor. Bu sefer sutyeni de çıkarmış. Dolgun göğüsleri ortaya çıkmıştı. Sadece çorap ve okul eteğiylen yatakta bekleyen Didem gülümsedi. Yavaşça yanına uzandım. Öpücektim, dudağımı ısırıp kanattı. ?Dudaktan yok? dedi. Ben de aşağı doğru indim. Göğüslerini ve beyaz tenini öpe öpe tekrar kukuya indim. Bu arada o da saçlarımı çekiştiriyordu. Tam bu sefer tamam dediğim anda saçımdan çekip diğer yatağa geçtik. Bu böyle bir süre daha devam etti. Oda değiştirmedik ama Didemin canı sıkıldıkça odadaki 4 yataktan bir ona bir buna gidip geldik. Sonunda tekrar cam kenarındaki yatakta benim sabrım taştı. Artık patlamaya hazırdım. Daha fazla Didemin oyunlarına izin vermeyecektim. Canını hiç yakmamıştım onun ama bu sefer kararlıydım. Gene kaçmaya çalıştı ama kıçına öyle bir pandik attım ki bidaha cesaret edemedi. Kaçmayaçağına emin olunca eteği de çıkardım. Birkaç saniye bu şahane vücuda baktım ve Didemin amına tüm gücümle saldırdım. Sokup sokup çıkarıyordum. Didem öyle bağırıyordu ki heralde öğlen tenefüsü olmasa bu inleme okulun öbür ucundan duyulurdu. Ve sonunda ikimiz de geldik. Didemin içine boşalmaya başladığım anda öğlen tenefüsünü bitiren zil de çalmaya başladı. Bizim ziller uzundur. Ama o zil sanki tüm öğlen tenefüsü boyunca çalmış gibi uzun geldi. Zil bitti. Gözlerim zevkten ve mutluluktan kapalıydı. Gözlerimi açtım. Didem altımda değildi. aslında altımda herhangi birşey de yoktu. Odaya baktım. Yataklar dağılmamış herşey yerli yerinde. Dudağıma dokundum, hiçbir kanama ya da acı yok. Doğruldum, saatime baktım. Tam zamanında uyanmışım. Bu öğlen tenefüsünün başladığını belirten zildi. Ayakkabılarımı giydim. Ayağa kalktım, o sırada revirin diğer tarafından gelen bir kapı kapanma sesi. Peşinden kapının kilitlenme sesi. Yavaş adımlara odadan çıktım. Doğrudan kızların hasta odasına gittim. Odada sadece bir kız vardı. Cam kenarında, henüz uyandırılmamış, mışıl mışıl uyuyan dünyalar güzeli Didem. Şimdi soracaksanız ?Ne yaptın peki? diye. İnanın hiçbir şey yapmadım. Bütün öğle tenefüsü boyunca Didemi uyurken izledim. Çünkü hem geleceği gördüğüm için şoktaydım hem de ne pahasına olursa olsun Didemin o anda gördüğü rüyayı bölmek istemedim. Seneler önce ölen büyük annem herkesin hayatında bir mucizenin olacağını söylemişti. Benimki de bu heralde?Gönderen: Hayalperest